3 Temmuz 2018 Salı

Hür Teşebbüs Sistemi

Hür Teşebbüs Sistemi

    Kapitalizmin yılmaz savunucusu  Amerika'nın yıllarca kapitalizmi tanımlamak için kullandığı kelimeler. Hür teşebbüs sistemi. İnsanların istediği işte çalışabileceğini, istediği ticareti yapabileceğini öngören bir sistem. Bunun için gereken şey serbestleşme ve mümkün olduğunca az devlet müdahalesi yani mümkün olduğunca az "kanun" , "yönetmelik", "mevzuat". Gittikçe azalan vergi oranları ve gittikçe azalan kanunlar  sonrasında 2008 "büyük" finansal krizi. En azından iki Amerikalı  belgeselci Charles Ferguson ve Micheal Moore bunu iddia ediyor. Tabi bir de açgözlü Wall Street bankacılarının masum ve saf halkı kandırması var. Bu kandırmacaları yapmak için de güçlü bir lobi faaliyeti kullanarak siyasileri kontrol altına alıp, istediği kanunları geçirmişler. İki belgeselde temel olarak bunu anlatmaya çalışıyor.
    Ve aradan geçen 8 yıl sonrasında seçilen yeni başkan Donald jr. Trump. Masum ve saf halk yine kandırıldı. O işçi ayaklanmaları , yaşanan fakirlik sonrası "aydınlanma" , evleri haczedilen insanlar, kalkıp oyları ile isyan edecek %99'luk kesim demokratik hakkını kullanmış ve ünlü,zengin bir iş adamını seçmişlerdi. Elbette bunu kaldıramadılar. Küfürler ve aşağılama aldı başını gitti. Ama bir an bile biz nerede yanlış yapıyoruz demediler. Onun yerine zamanla anlayacaklar biz kesinlikle haklıyız.Çok akıllıyız. Çok kitap okuduk. Doğru biziz. Er ya da geç bizim fikirlerimizin doğru olacağını anlayacaklar diye düşünüyorlar. Tek hatamız doğruyu kitlelere ulaştıramamak diye düşünüyorlar. Daha çok bekleyecekler.
    Yaklaşık 8 yıl önce izlediğim iki belgesel İnside Job ve Capitalism A Love Story isimli iki belgeseli tekrar izledim. Geçen zaman da iktisada bakış açım epey değişmiş bir çok yeni fikirler tanışmış olarak bu kez alkışlar ve " adamlar belgesel yapmış abi" nidaları ile izlemedim. Çünkü manipülasyonun her türlüsüne yıllarca maruz kalmış bir genç olarak( Türkiye'de yaşayan herkes gibi )  artık biri manipülasyon yapıyorsa anlayabiliyorum. Bu sözlerimden bu iki belgeselcinin manipülasyoncu kötü insanlar olduğunu düşündüğümü ya da Wall street'i savunduğumu çıkarmayın.  Fakat kapitalizmi zemmetmek için kullandıkları argümanlar zayıf. Amerika'da ciddi bir sosyalist alerjisi vardır. İnsanlar uzun yıllar boyuna şeytanlaştıran komünist- sosyalist ideolojilere karşı ciddi toplumsal refleksler (refleks: Üstüne çok düşünmeden verdiğimiz tepkiler. Dıştan gelen bir uyarıma karşı oluşuveren istençdışı sinir etkinliği) geliştirdiler. Aslında haklılardı. Komünizm gerçekten şeytani bir sistem üretmek üzerine kurulmuştu.  Ama haksız oldukları nokta komünizmin alternatifi olarak sundukları kapitalizmdi.
-Adam Smith şöyle diyordu;  herkes kendisi için en iyi olanı yaparsa bu aynı zamanda herkes için en iyi sonucu verir.
-Sosyalistler ise: Herkes toplum için en iyiyi yapmaya zorlanırsa(!) bu aynı zamanda herkes için en iyi sonucu verir.
    İkisinin de atladığı şey ise İnsan doğasının karmaşıklığı ve benzersizliğiydi.  Yine ikisi de insanların varlığını sadece maddi seçimler merkezli bir bakış açısı ile tanımlıyordu.
Çok derinlemesine bir analiz yaparak uzun ve iddialı cümleler kurmayacağım.(şimdilik).
Nobel ödüllü (!) fizikçi Erwin Rudolf Josef Alexander Schrödinger'in  60 yıl önce yazdığı şu satırları aktararak son bir cümle yazacağım. Alıntıyı John U. Nef'in Sanayileşmenin Kültür Temelleri isimli kitabından yapıyorum.
"BIlim (diyor) emin ve degismez bilgiler edinmemiz yolunda ulaşabildiğimiz en yüksek seviyeyi temsil etmektedir. (ama) Ben etrafimdaki gerçek dünyaya ait ilmi bilgilerin pek yetersiz olusuna sasiyorum... bilim gerçekten bizim kalbimize yakın olan bizi gerçekten alâkadar eden her şeye karsi müthiş bir sessizlik içindedir... Tanri ve edebiyat, iyi ve kötü, güzel ve çirkin hakkinda hiç bir şey bilmiyoruz. Bilim bazen bu sahalara ait suallere cevap vermeye kalkışuyor, ama verdiği cevaplar çok defa ciddiye alınmayacak kadar aptalca şeyler oluyor.Kisacasi, biz bilmin bizim için kurduğu bu maddi dünyaya ait değiliz. Biz onun içinde değiliz... Onun içinde olduğumuza inanuyoruz... (çünkü)... vucutlarimiz ona ait
Ve bu rahatsiz edici durumun sebebi diş dünyayi inşa etmek maksadıyla, kendi şahsiyetimizi disarda bırakma, onu bu tablodan kaldırma gibi gayet basitleştirici bir yola gitmemizdir; şahsiyetimiz gitmis, uçmuştur, sanki ona ihtiyacumız yoktur."
Kapitalizm ve komünizmden başka bir yol daha var!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küçük İşletme Büyük Ekonomi - Sosyal Sermaye 4 Herkesin işçi olduğu bir toplumda sosyal ilişkiler giderek azalır. Ticaret insanlar ar...